2/14/2010

Güle Güle AŞKIM...


Sana sevgimi anlattıkça uzak durdun benden.Ben AŞK dedikçe sen DUR dedin.Oysa ben gerçekten seviyordum seni.Bu yüzden içimdeki aşk fırtınasını durdurmam mümkün değildi.Söylemeden duramazdımki sevgi sözcükleri.Ama senin konuşmaya bile isteğin yoktu.
Anlamadın.
Hayata dair ne varsa paylaşmak istedim seninle.Güleceksek beraber ağlayacaksak beraber olmalıydı.Önümüze aşkımızın ışığını alıp bizim için aydınlattığı yolda hiçbir engele takılmadan inatla,cesurca,korkusuzca yürümeliydik.Ancak böyle yaşanırdı bir aşk çünkü.Yaşamadın.
Herkesin ayrı bir dünyası vardı biliyordum.Ama aşk ayrı dünyaları bir potada toplayıp yeni bir dünya yaratmak değilmiydi?Yaratılan o dünyada kimsenin benliğini kaybetmeden ortak tutkuları,duyguları yaşaması değilmiydi aşk?
Her türlü çatışmaya rağmen,bir küçücük gülümseyiş,bir sıcak bakışla unutmak değilmiydi bütün kızgınlıkları?Unutmadın....

Ben seni kaybet'me korkusu taşırdım içimde.İncineceksin diye dokunmaya korkardım.
Yokluğunu düşünmenin iç huzursuzluğuyla uykusuz geceler geçirirdim.
Sabaha kadar kırpmazdım gözlerimi de,sabah seni gördüğümde sanki saatlerdir uyuyormuş gibi
enerjiyle dolardım.Kıpır kıpır olurdu içim.Tarifi imkansız bir heyecan,bir yürek çarpıntısıyla sarılırdım sana.Sen sarılmadın...

Bir tohumdun sen yüreğime ektiğim.Kanımın deli akışıyla sulardım.Sevdamın ateşiyle ısıtırdım ayazda.Büyüyücek bir filiz olacak,rengarenk çiçekler açacakdın.Açmadın.
Tenlerimizin buluşması bir ayine benzerdi benim için.Sonsuzlukta kayboluştu.Bedenlerimizin aşkın içinde erimesiydi.Yaşadığıma helede seninle yaşadığıma şükredişti.Her seferinde yeniden doğuştu.Doğmadın...

Şimdi yorgun yüreğim.Bunca çabaya rağmen o mutluluk gülüşünü yüzümde göremediğim için yorgun.Çaresizliğine,umursamazlığına,aşka burun kıvırmanla yorgun.
Bu yüzden daha fazla kaldıramayacak seni.Daha fazla yaşayamayacak bu umutsuz aşkı.Yüreğim seni bu aşkın en zayıf halkası seçti.
Güle Güle AŞKIM...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder